1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinde öğretmenlik: “Genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyonla sağlanan özel bir ihtisas mesleği” olarak tanımlanmıştır. Bilgi çağı dediğimiz 21.yüzyılda bilgiler süratle artarak katlanmaktadır. Bundan dolayı öğretmenlerin hizmet öncesi aldığı eğitim üç beş yıl içinde yetersiz kalmakta ve bu bilgilerle mesleğini gereği gibi yürütmesi imkânsız hâle gelmektedir. Bu nedenle eğitim alanında her öğretmenin; eğitimle ilgili yayınlardan, mesleki seminer çalışmalarından, hizmet içi seminerlerden, internet ve diğer her türlü imkânlardan yararlanması, mesleği ile ilgili yenilikleri ve gelişmeleri takip etmesi, meslek hayatı boyunca bilgilerini yenilemesi, kendini yetiştirmesi, çağın insanını hazırlaması açısından zorunludur.

 Öğretmenlerin kendilerini sürekli geliştirmeleri her ne kadar öncelikle kendi sorumlulukları ise de, bu anlayışın bir okulda başarı ile uygulanmasında okul yöneticisinin rolü oldukça önemlidir. Bu nedenle okul yöneticisi, öğretmenlerin kendilerini geliştirmesine yardımcı olmalı, öğretmenlere yeteneklerini kullanma ve geliştirme fırsatı vererek okulda kapasite yaratmalıdır. Okulun yapı ve yönetiminde meydana gelen değişmeler, kuşkusuz okulu yöneten yöneticinin rollerini de önemli ölçüde değiştirmiştir. Okul yöneticisi, küreselleşme, enformasyon teknolojisi, örgütsel öğrenme ve toplam kalite yönetimi gibi yeniliklerin karşısında yeni roller üstlenmek zorunda kalmıştır. Bu da her şeyden önce yeni bir misyon, vizyon ve liderlik davranışını gerektirir.

 Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi ve İlköğretim kurumları Yönetmeliğinin öğretmenlerin mesleki çalışmaları başlığı altındaki madde şöyledir. MADDE 38 – (1) Okul öncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerin genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon alanlarında, bilgi ve görgülerini artırmak, yeni beceriler kazandırmak, eğitim ve öğretimde karşılaşılan problemlere çözüm yolları bulmak, öğrencinin ve çevrenin ihtiyaçlarına göre plan ve programları hazırlamak ve uygulamak amacıyla derslerin kesiminden temmuz ayının ilk iş gününe, eylül ayının ilk iş gününden derslerin başlangıcına kadar; yıl içinde ise yıllık çalışma programında belirtilen sürelerde mesleki çalışma yapılır. (2) Yönetici ve öğretmenlerin mesleki çalışmalarından azami verim elde edilebilmesi amacıyla okulun ve çevrenin ihtiyaçlarına göre, bunların dışındaki konular da belirlenebilir. Mesleki çalışma programı okul müdürlüğünce hazırlanarak öğretmenlere bir hafta önce duyurulur.

 Seminerde eğitimciler Öğretmenler Kurulu ve şube öğretmenler kurulu toplantılarını yaparlar. Zümre öğretmenleri, öğretim yılını değerlendiren bir rapor hazırlarlar. Bu raporda; ders programları, mevzuat, ders araç-gereci, yöntem ve teknikler, okul ve dersliklerdeki fizikî durumlar ve öğrenci başarı düzeyi değerlendirilir. Olumlu uygulamaların devamını, eksiklik ve olumsuzluk olarak değerlendirilen durumların giderilmesini sağlamak üzere; okul yönetimine, il/ilçe millî eğitim müdürlüğüne ve Bakanlığa önerilerde bulunurlar. Eğitim-öğretimde olumlu gelişme sağlanan uygulamalar ile eksiklik ve olumsuzluk olarak belirledikleri durumlar için model ve çözüm üretirler. Araştırma, inceleme ve uygulama projelerini hazırlar, öğretmenler kurulunda görüşülmesini sağlarlar. Okul gelişim ve yönetim ekibi, zümrelerden gelen raporları birleştirir, projeleri inceler, okulun yılsonu raporunu hazırlar. İki nüsha hazırlanan raporun biri, değerli bulunan projelerle birlikte il/ilçe millî eğitim müdürlüğüne gönderilir. Diğerleri mesleki çalışma dosyasına konur. İl millî eğitim müdürlükleri, raporları ve projeleri değerlendirir ve ortak bir rapor hâlinde Bakanlığa gönderir.

 Milli Eğitim Bakanlığı 2015 Haziran seminer dönemi ile ilgili illere gönderdiği yazı ile öğretmelere tatil adreslerinde seminer çalışması yapma hakkını verdi. Öğretmenler tatilini geçirecekleri ilçe milli eğitim müdürlüğüne dilekçe ile başvurmaları ve dilekçede belirtmeleri durumunda tatil adreslerindeki eşdeğer eğitim kurumlarında seminer çalışmalarını yapabilecekler. Yıllardır seminer çalışmaları eğitimciler için verimli geçmemekte idare ve öğretmenler arasında çatışma alanı oluşturmaktadır. Bundan sonra tatil beldelerinde bakanlığın öncülüğünde zümrelerin bir araya gelerek yapacakları seminer çalışmalarına geçilmesi gerekir. Eğitimciler hem tatil yapabilmeli hem de kendini geliştirebilecekleri imkânlar sunulmalıdır. Ne dersiniz? ([email protected])