Yaklaşık bir aydan bu yana, öğretmenler ve eğitim kamuoyu yeni atama ve yer değiştirme yönetmeliğiyle değiştirilecek olan düzenlemeleri konuşuyor. Biz de son iki yazımızda öğretmenlere yapılması planlanan rotasyon uygulamasını değişik yönleriyle değerlendirdik. Yeni yönetmelikte yapılacak olan düzenlemelerden biri de on binlerce öğretmeni ilgilendiren “Eş durumu” özrüne dayalı yer değiştirmelerde yapılması planlanan değişiklik.Bilindiği gibi öğretmenler geçen yıla kadar, belli koşulları yerine getirmek şartıyla “Eş durumu”, “Öğrenim durumu” ve “Sağlık durumu” özrüne bağlı olarak yer değiştirme talebinde bulunabiliyordu. Yönetmelikte 03/08/2013 tarihinde yapılan değişiklikle, o tarihe kadar uygulanmakta olan “Öğrenim durumu” özrüne bağlı yer değiştirmeler, haksız ve yersiz bir şekilde yürürlükten kaldırıldı. Öğrenim durumu özrüne bağlı yer değiştirmeler, öğretmenlerin yüksek lisans ve doktora gibi akademik eğitime devam etmeleri anlamında yerinde ve teşvik edici bir uygulamaydı.MEB tarafından, atama ve yer değiştirme yönetmeliğinde yapılması planlanan değişiklikle, geri kalan özre bağlı yer değiştirme yollarından biri olan “Eş durumu” özrüne bağlı yer değiştirme yöntemi, kapsamı daraltılıp, koşulları zorlaştırılarak, sulandırılmak isteniyor. Nasıl mı?Yürürlükte olan MEB Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 35.maddesinin 3.ve 4.bentlerine göre; “Özür durumuna bağlı yer değiştirme isteğinde bulunanlardan öğretmenlikte ve Devlet memurluğunda adaylıklarının kaldırılmış olması şartı aranır. Aday öğretmenlerin yer değiştirme istekleri değerlendirmeye alınmaz. Bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesi kapsamında öğretmenliğe atananların, özür durumundan yer değiştirme isteğinde bulunabilmesi için son olarak atandıkları görev yerlerinde en az bir yıl süreyle görev yapmış olmaları gerekir.” hükümleri yer almaktadır. Bu hükümlere göre, ilk atama yoluyla atanmış bir öğretmenin eş durumu özrüne dayanarak yer değiştirme talebinde bulunabilmesi için sadece adaylığının kaldırılmış olması; açıktan-kurumlararası ataması yapılmış olan bir öğretmenin ise atandığı yerde en az bir yıl görev yapmış olması yeterli kabul edilmiştir. Yine yönetmeliğin aynı maddesinin 5.bendine göre öğretmen veya kamu çalışanı olmayan eşin yanına yer değiştirme talebinde bulunabilmek için “Eş durumu özrüne bağlı olarak yapılacak yer değiştirmelerde aranan son iki yıl içinde en az 360 gün sigortalılık süresinin hesabında, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesi kapsamında geçen hizmet süreleri birlikte değerlendirilir.” hükmüne bağlı olarak 360 günlük sigortalılık süresi yeterli olmaktadır.MEB Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde yapılması planlanan değişikliğe göre ise, 36.maddede yapılan düzenlemeyle, eşleri kamu çalışanı veya öğretmen olan öğretmenler için herhangi bir düzenleme yapılmazken, eşleri bu kapsam dışında olan öğretmenler için, “Aile birliği mazeretine bağlı olarak yer değiştirme isteğinde bulunan öğretmenler, evlilik cüzdanı ile eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen çalıştığına ya da birinci fıkranın (e) bendinde sayılan görevlerde bulunduğuna ilişkin belgeyi ibraz etmekle yükümlüdür.” hükmüyle, daha önce 360 gün olan sürenin 3 yıla çıkarılması planlanmaktadır.Üstelik bu düzenleme yeni atanacak öğretmenler için değil şu anda görev yapmakta olan öğretmenler için de geçerli olacaktır. MEB’in, başta TEOG sınavları olmak üzere “ben yaptım oldu” mantığıyla uygulamaya koyduğu düzenlemelerin tartışılması henüz tamamlanmadan, geleceğe yönelik planlama yapan binlerce öğretmenin, bir kalemde mağdur edilmesi kabul edilemez bir uygulamadır. Bir sabah uyanıp “Öğrenim durumu” özrünü uygulamadan kaldıran MEB’in, bugün de “Eş durumu” özrüne sınırlama getirmeye çalışması bir yenilik veya eğitim sistemini iyileştirici-geliştirici bir uygulama değil, olsa olsa yönetmeliği sulandırmaya dönük bir uygulamadır.Eş durumu özrü ve aile birliğinin korunması, Anayasa, 657 sayılı Yasa ve uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmıştır. Anayasa‟nın 41. maddesinde, “Aile, Türk toplumunun temelidir. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar” hükmüne yer verilmiştir.657 sayılı Devlet Memurları Yasasının “Yer Değiştirme Suretiyle Atanma” başlıklı 72/2. maddesinde, “Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arası gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde atanması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76. maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır” hükmüne yer verilmiştir.Ailenin korunması yalnız iç hukukumuzla değil, uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmıştır. Bunlardan biri de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi‟dir. Beyannamenin 16/3. maddesinde; “Aile, toplumun, doğal ve temel unsurudur, toplum ve devlet tarafından korunur” hükmüne yer verilmiştir. Taslakta yer alan bu düzenlemeler, eş durumu özrüne dayalı yer değiştirmeleri, dolayısıyla ailenin birliğinin sağlanmasını güçleştirdiğinden, kanımızca, Anayasaya, 657 sayılı Yasa ve uluslararası sözleşmelere açıkça aykırı olacak ve yeni uyuşmazlıklar yaşanmasına yol açacaktır.MEB, henüz vakit varken, birçok öğretmeni ve ailesini mağdur edecek bu düzenlemeden vazgeçmelidir. MEB Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği madde 35-37 http://mevzuat.meb.gov.tr/html/27573_1.html Erişim Tarihi: 08.11.2014 MEB Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği taslağı madde 36 http://www.meb.gov.tr/katilimmodulu/katilim_icerikleri.php Erişim Tarihi: 08.11.2014 Anayasa madde 41 http://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf Erişim Tarihi: 08.11.2014 657 sayılı DMK http://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.657.pdf Erişim Tarihi: 08.11.2014 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/203-208.pdf Erişim Tarihi: 08.11.2014